portrait

Mehmet Ali Kümüş

Pendik, Turkey

Translate From: English (EN)

Translate To: Turkish (TR)

713

Words Translated

0

Terms Translated

Mehmet’s Selected Translation Work

Terms and text shown below represent Mehmet’s contributions to TermWiki.com, a free terminology website and knowledge resource for the translation community.

English (EN)soul mate

In a romantic relationship, a lover who is able to communicate on a high spiritual, emotional and physical level that he/she literally touches your soul. It's someone that is just there for you.

Turkish (TR)ruh ikizi

Romantik bir ilişkide, yüksek seviyede manevi, duygusal, fiziksel ilişki kurabileceğin ve tam olarak ruhuna hitap eden sevgili Yalnızca senin için olduğunu düşündüğün kişi

Love; Dating

English (EN)boxing out

(basketball term) a player's attempt to position his body between his opponents and the basket to get rebounds and prevent the opponents from doing so

Turkish (TR)boxing out

Bir oyuncunun rakibi ve pota arasına rakibi rebound almadan önce alabilmek için vücudunu koymasıdır.

Sports; Basketball

English (EN)availability index

The number of women or men available to date in a specific geographic location or age group. Availability index is usually calculated using the difference between the number of women looking for a male partner in relation to the number of men seeking a ...

Turkish (TR)müsaitlik indeksi

Belirli bir coğrafyada veya yaş grubundaki ilişkiye açık kadın ya da erkek sayısı Müsaitlik indeksi genel olarak erkek partner arayan kadın ve kadın partner arayan erkek sayısı arasındaki fark hesaplanarak kullanılır.

Love; Dating

English (EN)drive to the basket

(basketball term) to move rapidly toward the basket with the ball.

Turkish (TR)potaya gitmek

Topla birlikte aniden potaya doğru gitmek

Sports; Basketball

English (EN)abundant love

The concept that people can have romantic love for more than one person at a time. The syndrome of having too much love to share with just one person. Commonly known as polygamy or non-monogamy.

Turkish (TR)Çoklu aşk

İnsanların aynı anda birden fazla kişiye romantik ilgi duyma durumu. Yalnızca bir kişi için çok fazla ilgi duyma sendromu. Toplum arasında poligami ya da a-monogami olarak bilinir.

Love; Dating

English (EN)kinaesthetic approach

A method of using gentle, non-threatening touches of the skin or hair to lure a woman into bed.

Turkish (TR)kinestetik yaklaşım

Bir kadını yatağa çekebilmek için saçına ve vücuduna yapılan tehditkar olmayan, nazik dokunuşlar

Love; Dating

English (EN)umfriend

1) In dating, a relationship where either one of the two people involved haven't made their coupling known to the public, or who haven't discussed the status of their relationship. 2) A person you have had sex with but not yet defined the relationship. Common ...

Turkish (TR)adsız ilişki

Arkadaşlıklarda, her iki kişinin de topluma durumlarını açıklamadığı veya henüz arkadaşlık statüsünü konuşmadıkları bir ilişki Seks yaptığın ancak henüz ilişkinizi tanımlamadığın kişi Yaygın olarak diğerlerine 'Bu benim ..um..arkadaşım' diye tanıştırılan ...

Love; Dating

English (EN)ball handler

(basketball term) the player with the ball; usually the point guard at the start of a play

Turkish (TR)top kontrolcüsü

Top elinde olan oyuncu, genel olarak bir oyunun başlangıcında oyun kurucu

Sports; Basketball

English (EN)philemaphobia

An abnormal, persistent fear or anxiety of kissing or being kissed. The exact cause of philemaphobia is unknown, but concerns that view kissing and physical intimacy as dirty or sinning may be to blame.

Turkish (TR)filemafobi

Öpme veya öpülmeye karşı olağandışı, sürekli bir korku veya endişe Filemafobinin asıl nedeni bilinmiyor, fakat öpüşme ve fiziksel yakınlığın tiksinç olarak görülmesi veya günah işleme korkusuyla ilişkili olabilir.

Love; Dating

English (EN)dunk

(basketball term) when a player close to the basket jumps and strongly throws the ball down into it; an athletic, creative shot used to intimidate opponents.

Turkish (TR)smaç

Potaya yakın bir oyuncunun zıplayıp topu potanın içine sertçe sokması; bu atış rakibin gözünü de korkutmak için yapılır.

Sports; Basketball