Terms and text shown below represent Melike’s contributions to TermWiki.com, a free terminology website and knowledge resource for the translation community.
A TV program funded by an advertiser rather than the broadcaster.
yayıncı yerine reklamcı tarafından finance edilen televizyon programı.
The field of anthropology that tries to learn about how people in different cultures categorize things in their environment. The focus is on emic categories. This data provides important insights into the interests, concerns, and values of cultures.
Antropolojinin farklı kültürlerdeki insanların çevrelerindeki şeyleri nasıl sınıflandırdıklarını öğrenmeye çalışan alanı. Etik kategorileri odak alanıdır. Bu bilgi, ilgilerin, kaygıların ve kültür değerlerinin iç yüzünün anlaşılmasını ...
For an object orbiting the sun, the point (distance and time) where/when the object is furthest from the sun in its elliptical orbit.
Güneşin yörüngesinde dönen bir nesne için, nesnenin oval yörüngesinde güneşten en uzak olduğu yer/zamandır.
A baby boom is any period marked by a greatly increased birth rate.
Bebek patlaması doğum oranında büyük artışların damgasını vurduğu dönemdir.
The turnover of cable television subscribers due to disconnects and/or new subscribers.
bağlantı kesiklikleri ya da yeni aboneler yüzünden kablolu televizyon abonelerinin azalması.
A japanese word meaning “pictures of the floating world. ” A movement in japanese painting and print making from the 16th to the 19th centuries. Prominent artists were masonobu, hokusai and hiroshige.
"Değişken dünyanın resimleri" anlamına gelen Japonca bir kelime. 16. yy ve 19. yy arasında Japon çizim ve baskı resimde bir akım. Önemli sanatçıları Masonobu, Hokusai ve Hiroshigedir.
Based on the belief that the spiritual and physical aspects of human life are separate and distinct, ascetism is a doctrine that promotes the development of the spirit through the denial of the body, especially its needs and pleasures, and involvement in the ...
insan yaşamının ruhsal ve fiziksel özelliklerinin ayrı ve farklı oldukları inancına dayanan inanıştır. Asketizm, bedenin inkarıyla ruhun gelişimini, özellikle ihtiyaçlarını, arzularını, ve dünya hayatının sıradan hallerine katılımını destekleyen bir ...
A saying used to say how difficult it is to understand why sb likes sb/sth that you do not like at all.
Birinin sizin sevmediğiniz bir şeyi neden sevdiğini anlamanın ne kadar zor olduğunu göstermek için söylenen özlü söz.
A genetic element that exists (or can exist) independently of the main DNA in the cell. In bacteria, plasmids can exist as small loops of DNA and be passed between cells independently.
Hücredeki ana DNA'dan bağımsız olarak var olan(olabilen) genetik bir element. Bakteride, DNA'nın küçük düğümleri olarak var olabilirler ve bağımsız bir şekilde hücreler arasında geçiş yaparlar.
A person whose diet focuses on foods grown and produced nearby, typically 100 miles.
Beslenme düzeni yakınlarda, genellikle 100 mil uzakta üretilen yiyeceklere odaklı kişi.