Terms and text shown below represent Melike’s contributions to TermWiki.com, a free terminology website and knowledge resource for the translation community.
A baby boom is any period marked by a greatly increased birth rate.
Bebek patlaması doğum oranında büyük artışların damgasını vurduğu dönemdir.
A thin layer of diluted pigment used to increase the appearance of a shadow.
Gölgenin görünümünü arttırmak için kullanılan sulu boyanın ince bir tabakası.
The turnover of cable television subscribers due to disconnects and/or new subscribers.
bağlantı kesiklikleri ya da yeni aboneler yüzünden kablolu televizyon abonelerinin azalması.
Households receive satellite transmission directly without the intermediary of cable transmission.
ev sahipleri iletim kablolarının aracılığı olmadan direkt uydu iletişimini alırlar.
In the language of Champagne, a term relating to sweetness. It can be misleading; although demi-sec means half-dry, demi-sec sparkling wines are usually slightly sweet to medium sweet.
Şampanya dilinde, tatlılıkla alakalı bir terim. Yanıltıcı olabilir. Çünkü orta sek yarı sek anlamına geliyor olmasına rağmen, orta sek köpüklü şaraplar genelde orta tatlı şaraplardan birazcık daha tatlıdırlar.
TV sets are connected by a wired transmission system provided by a cable operator serving multiple premises.
televizyon takımları, çok katlı binalara hizmet eden kablo işletmecisi tarafından sağlanan kablolu iletim sistemi ile bağlanır.
The relative darkness or lightness of a color. White represents the highest value, black the lowest, and greys all possible values in between. Every hue has an inherent value (e.g. The primary blue is of lower value than the primary yellow), though they may ...
Bir rengin göreceli karanlığı ya da aydınlığı. Beyaz en yüksek değeri, siyah en düşüğü, gri ise aradaki mümkün bütün değerleri temsil eder. Beyazın, siyahın ya da grinin eklenmesiyle aydınlatılabilir ve karartılabilir olmalarına rağmen, her rengin kendine öz ...
A genetic element that exists (or can exist) independently of the main DNA in the cell. In bacteria, plasmids can exist as small loops of DNA and be passed between cells independently.
Hücredeki ana DNA'dan bağımsız olarak var olan(olabilen) genetik bir element. Bakteride, DNA'nın küçük düğümleri olarak var olabilirler ve bağımsız bir şekilde hücreler arasında geçiş yaparlar.
A japanese word for an aesthetic centered on the acceptance of the imperfection and transience of all things.
Her şeyin faniliğinin ve eksikliğinin kabulüne odaklanmış estetiği belirten Japonca bir kelime.
A japanese word meaning “pictures of the floating world. ” A movement in japanese painting and print making from the 16th to the 19th centuries. Prominent artists were masonobu, hokusai and hiroshige.
"Değişken dünyanın resimleri" anlamına gelen Japonca bir kelime. 16. yy ve 19. yy arasında Japon çizim ve baskı resimde bir akım. Önemli sanatçıları Masonobu, Hokusai ve Hiroshigedir.