portrait

Melike Ozturk

Turkey

Translate From: English (EN)

Translate To: Turkish (TR)

757

Words Translated

0

Terms Translated

Melike’s Selected Translation Work

Terms and text shown below represent Melike’s contributions to TermWiki.com, a free terminology website and knowledge resource for the translation community.

English (EN)aphelion

For an object orbiting the sun, the point (distance and time) where/when the object is furthest from the sun in its elliptical orbit.

Turkish (TR)günöte

Güneşin yörüngesinde dönen bir nesne için, nesnenin oval yörüngesinde güneşten en uzak olduğu yer/zamandır.

Astronomy; General astronomy

English (EN)direct-to-home (DTH)

Households receive satellite transmission directly without the intermediary of cable transmission.

Turkish (TR)doğrudan eve yayın

ev sahipleri iletim kablolarının aracılığı olmadan direkt uydu iletişimini alırlar.

Advertising; Television advertising

English (EN)ascetism

Based on the belief that the spiritual and physical aspects of human life are separate and distinct, ascetism is a doctrine that promotes the development of the spirit through the denial of the body, especially its needs and pleasures, and involvement in the ...

Turkish (TR)asketizm

insan yaşamının ruhsal ve fiziksel özelliklerinin ayrı ve farklı oldukları inancına dayanan inanıştır. Asketizm, bedenin inkarıyla ruhun gelişimini, özellikle ihtiyaçlarını, arzularını, ve dünya hayatının sıradan hallerine katılımını destekleyen bir ...

Culture; Social media

English (EN)ukiyo-e

A japanese word meaning “pictures of the floating world. ” A movement in japanese painting and print making from the 16th to the 19th centuries. Prominent artists were masonobu, hokusai and hiroshige.

Turkish (TR)ukiyo-e

"Değişken dünyanın resimleri" anlamına gelen Japonca bir kelime. 16. yy ve 19. yy arasında Japon çizim ve baskı resimde bir akım. Önemli sanatçıları Masonobu, Hokusai ve Hiroshigedir.

Art history; Visual arts

English (EN)community antenna television/cable television CATV

TV sets are connected by a wired transmission system provided by a cable operator serving multiple premises.

Turkish (TR)ortak antenli televizyon/kablolu televizyon

televizyon takımları, çok katlı binalara hizmet eden kablo işletmecisi tarafından sağlanan kablolu iletim sistemi ile bağlanır.

Advertising; Television advertising

English (EN)locavore

A person whose diet focuses on foods grown and produced nearby, typically 100 miles.

Turkish (TR)locavore

Beslenme düzeni yakınlarda, genellikle 100 mil uzakta üretilen yiyeceklere odaklı kişi.

Culture; People

English (EN)wash

A thin layer of diluted pigment used to increase the appearance of a shadow.

Turkish (TR)ince boya tabakası

Gölgenin görünümünü arttırmak için kullanılan sulu boyanın ince bir tabakası.

Art history; Visual arts

English (EN)decanting

The process of slowly inviting air into a decanter while separating sediment from the wine. Especially important for older wine.

Turkish (TR)şarabın sürahiye süzülerek tortularından arındırma işlemi

İçmeye başlamadan önce tortuyu şaraptan ayırma işlemi. Şarabı yavaşça ve dikkatlice şişesinden bir kaba dökerek yapılır.

Beverages; Wine

English (EN)there's no accounting for taste

A saying used to say how difficult it is to understand why sb likes sb/sth that you do not like at all.

Turkish (TR)zevkler ve renkler tartışılmaz

Birinin sizin sevmediğiniz bir şeyi neden sevdiğini anlamanın ne kadar zor olduğunu göstermek için söylenen özlü söz.

Culture; People

English (EN)plasmid

A genetic element that exists (or can exist) independently of the main DNA in the cell. In bacteria, plasmids can exist as small loops of DNA and be passed between cells independently.

Turkish (TR)plazmid

Hücredeki ana DNA'dan bağımsız olarak var olan(olabilen) genetik bir element. Bakteride, DNA'nın küçük düğümleri olarak var olabilirler ve bağımsız bir şekilde hücreler arasında geçiş yaparlar.

Archaeology; Evolution