portrait

Melike Ozturk

Turkey

Translate From: English (EN)

Translate To: Turkish (TR)

757

Words Translated

0

Terms Translated

Melike’s Selected Translation Work

Terms and text shown below represent Melike’s contributions to TermWiki.com, a free terminology website and knowledge resource for the translation community.

English (EN)direct-to-home (DTH)

Households receive satellite transmission directly without the intermediary of cable transmission.

Turkish (TR)doğrudan eve yayın

ev sahipleri iletim kablolarının aracılığı olmadan direkt uydu iletişimini alırlar.

Advertising; Television advertising

English (EN)trumeau

trumeau, is the center post (the central) post of a medieval portal.

Turkish (TR)Orta sütun

trumeau, ortaçağ Portal Merkezi (Merkez) posta yazı olduğunu.

Art history; Visual arts

English (EN)ascetism

Based on the belief that the spiritual and physical aspects of human life are separate and distinct, ascetism is a doctrine that promotes the development of the spirit through the denial of the body, especially its needs and pleasures, and involvement in the ...

Turkish (TR)asketizm

insan yaşamının ruhsal ve fiziksel özelliklerinin ayrı ve farklı oldukları inancına dayanan inanıştır. Asketizm, bedenin inkarıyla ruhun gelişimini, özellikle ihtiyaçlarını, arzularını, ve dünya hayatının sıradan hallerine katılımını destekleyen bir ...

Culture; Social media

English (EN)advertiser funded program

A TV program funded by an advertiser rather than the broadcaster.

Turkish (TR)reklamcı tarafından finanse edilen program

yayıncı yerine reklamcı tarafından finance edilen televizyon programı.

Advertising; Television advertising

English (EN)regimes of truth

Configurations of knowledge that “count as truth” under determinate historical conditions.

Turkish (TR)gerçeklik rejimi

belli tarihi koşullar altında 'doğru sayılan' bilginin düzenlenmesi.

Literature; General

English (EN)plasmid

A genetic element that exists (or can exist) independently of the main DNA in the cell. In bacteria, plasmids can exist as small loops of DNA and be passed between cells independently.

Turkish (TR)plazmid

Hücredeki ana DNA'dan bağımsız olarak var olan(olabilen) genetik bir element. Bakteride, DNA'nın küçük düğümleri olarak var olabilirler ve bağımsız bir şekilde hücreler arasında geçiş yaparlar.

Archaeology; Evolution

English (EN)there's no accounting for taste

A saying used to say how difficult it is to understand why sb likes sb/sth that you do not like at all.

Turkish (TR)zevkler ve renkler tartışılmaz

Birinin sizin sevmediğiniz bir şeyi neden sevdiğini anlamanın ne kadar zor olduğunu göstermek için söylenen özlü söz.

Culture; People

English (EN)ethnoscience

The field of anthropology that tries to learn about how people in different cultures categorize things in their environment. The focus is on emic categories. This data provides important insights into the interests, concerns, and values of cultures.

Turkish (TR)etnobilim

Antropolojinin farklı kültürlerdeki insanların çevrelerindeki şeyleri nasıl sınıflandırdıklarını öğrenmeye çalışan alanı. Etik kategorileri odak alanıdır. Bu bilgi, ilgilerin, kaygıların ve kültür değerlerinin iç yüzünün anlaşılmasını ...

Anthropology; Cultural anthropology

English (EN)locavore

A person whose diet focuses on foods grown and produced nearby, typically 100 miles.

Turkish (TR)locavore

Beslenme düzeni yakınlarda, genellikle 100 mil uzakta üretilen yiyeceklere odaklı kişi.

Culture; People

English (EN)wabi-sabi

A japanese word for an aesthetic centered on the acceptance of the imperfection and transience of all things.

Turkish (TR)wabi-sabi

Her şeyin faniliğinin ve eksikliğinin kabulüne odaklanmış estetiği belirten Japonca bir kelime.

Art history; Visual arts