portrait

ibrahim tutuncuoglu

Turkey

Translate From: English (EN)

Translate To: Turkish (TR)

3,323

Words Translated

0

Terms Translated

ibrahim’s Selected Translation Work

Terms and text shown below represent ibrahim’s contributions to TermWiki.com, a free terminology website and knowledge resource for the translation community.

English (EN)price changes

The reduction or increase in the selling price of a product.

Turkish (TR)fiyat değişiklikleri

Bir ürünün satış fiyatı artış veya azalma.

Retail; Supermarkets

English (EN)reduced

Commonly used to describe a wine that has not been exposed to air.

Turkish (TR)azaltılmış

Havaya maruz olmayan bir şarap tanımlamak için yaygın olarak kullanılır.

Beverages; Wine

English (EN)pennant

A small flag.

Turkish (TR)flama

Küçük bir bayrak.

Education; SAT vocabulary

English (EN)heptane

Hydrocarbon formula used as a primary reference for the octane rating of fuels.

Turkish (TR)heptan

Hidrokarbon yakıtlar oktan için birincil başvuru olarak kullanılan formül.

Automotive; Automobile

English (EN)component of an entity

Operations and cash flows that can be clearly distinguished, operationally and for financial reporting purposes, from the rest of the entity.

Turkish (TR)bir varlığın bileşeni

İşlemleri ve nakit akışlarını, operasyonel ve mali raporlama amaçlı, geri kalan varlık açıkça ayırt edici olabilir.

Financial services; Accountancy

English (EN)radioisotope assay

An analytical technique including procedures for separating and reproducibly measuring a radioactive tracer.

Turkish (TR)radyoizotop ölçüm

Ayırma ve tekrarlanarak radyoaktif izleyici ölçüm ile ilgili yordamları da dahil olmak üzere, analitik bir tekniktir.

Chemistry; Analytical chemistry

English (EN)misogyny

Hatred of women.

Turkish (TR)kadın düşmanlığı

Kadınlara olan nefretini.

Education; SAT vocabulary

English (EN)regiment

A body of soldiers.

Turkish (TR)alay

Askerler bir vücut.

Education; SAT vocabulary

English (EN)counter-claim

A cross-demand alleged by a defendant in his favor against the plaintiff.

Turkish (TR)karşı-iddia

Bir çapraz-talep onun lehine karşı davacının davalı tarafından iddia ediliyor.

Education; SAT vocabulary

English (EN)prejudice

A legal term which means to injure or damage someone's rights by some legal action. (For example, the term can be used like this: The plaintiff is not prejudiced by the court's decision to allow the defendant to testify by telephone. ) It can also mean a ...

Turkish (TR)önyargı

Yaralama veya birinin hakları bazı yasal işlem tarafından zarar anlamına gelir hukuki bir terim. (Örneğin, terim bu şekilde kullanılabilir: davacı tarafından davalı telefonla ifade vermek izin vermek için mahkeme kararı önyargılı değil.) Eylem aynı neden daha ...

Legal services; Family law